🚨 Sahte ICO ve Kripto Proje Dolandırıcılığı

”🧭 Vaat Edilen Gelecek, Gerçekleşmeyen Projeler Dijital Yatırımda Hukuki Koruma”

📌 Kripto para dünyasında yaşanan sahte ICO ve proje dolandırıcılığı, yatırımcıların en büyük kayıpları yaşadığı, teknik altyapının kötüye kullanıldığı ve hukuki denetimin zorlaştığı en karmaşık uyuşmazlık türlerinden biridir. ICO (Initial Coin Offering) adı altında sunulan projeler, yatırımcılara yüksek getiri, devrimsel teknoloji ve benzersiz fırsatlar vaat ederken; çoğu zaman arkasında hiçbir teknik altyapı, yasal dayanak veya sürdürülebilir plan bulunmamaktadır.

Bu tür sahte ICO ve projeler, yalnızca ceza hukuku kapsamında değil; aynı zamanda sözleşme ihlali, haksız fiil, tüketici hakkı ve dijital delil yönetimi açısından da özel hukukta dava konusu olabilir. Her yatırımcı, bu tür riskleri önceden tanımalı, işlem öncesi sözleşme ve teknik altyapıyı dikkatle incelemeli ve olası bir mağduriyet durumunda hukuki müdahaleye zaman kaybetmeden başvurmalıdır.

⚖️ 1. ICO Nedir? Hukuki Tanımı ve Teknik Yapısı

ICO, bir kripto projenin geliştirme sürecini finanse etmek amacıyla yatırımcılardan fon topladığı dijital halka arz modelidir. Türk hukukunda doğrudan tanımı bulunmasa da, TBK m.18 ve TKHK m.4 kapsamında “riskli finansal işlem” ve “tüketiciye sunulan hizmet” olarak değerlendirilir. Sahte ICO’lar ise teknik olarak token üretimi yapılmadan, yatırımcıdan fon toplayan ve hiçbir ürün sunmayan dolandırıcılık modelidir.

🧾 2. Dolandırıcılık Türleri: Sahte Proje Modelleri

  • 🧠 Whitepaper Sahteciliği: Teknik dokümanlar kopyalanarak sahte proje sunulur.
  • 🕵️‍♀️ Ekip Taklidi: Gerçek geliştiricilerin adı kullanılarak sahte ekip tanıtılır.
  • 📱 Sosyal Medya Manipülasyonu: Influencer veya bot hesaplarla yatırımcı yönlendirilir.
  • 🧮 Token Dağıtım Yalanı: Gerçekte dağıtılmayan tokenler için satış yapılır.
  • 🧊 Roadmap Aldatmacası: Hiçbir zaman gerçekleşmeyecek hedefler sunulur.

Her yöntem, farklı hukuki ve teknik delil gerektirir.

 

🧠 Whitepaper Sahteciliği: Teknik Dokümanla Yatırımcıyı Aldatma

Whitepaper, bir kripto projenin teknik altyapısını, hedeflerini, token ekonomisini ve yol haritasını açıklayan temel belgedir. Yatırımcılar, ICO veya token satışına katılmadan önce bu belgeyi inceleyerek karar verir. Ancak sahte projelerde bu belge, ya tamamen kopyalanmış ya da teknik olarak içi boş şekilde hazırlanmış olabilir.

📌 Whitepaper sahteciliği, yatırımcının teknik güvenini hedef alan bir dolandırıcılık yöntemidir. Genellikle şu yollarla gerçekleştirilir:

  • 📄 Kopyalanmış İçerik: Başka projelere ait Whitepaper metinleri, küçük değişikliklerle yeniden sunulur. Teknik altyapı anlatımı gerçekte o projeye ait değildir.
  • 🧪 Uydurma Teknoloji: Gerçekte var olmayan bir blok zincir mimarisi, token modeli veya dağıtım algoritması tanıtılır. Teknik terimler kullanılarak yatırımcı etkilenmeye çalışılır.
  • 🧑‍💻 Sahte Ekip Profilleri: Whitepaper ’da tanıtılan geliştirici ekip, ya gerçekte yoktur ya da başka projelerden izinsiz alınmıştır.
  • 📈 Gerçekleşmeyecek Roadmap: Belirtilen hedefler, teknik olarak mümkün değildir veya hiçbir zaman başlatılmamıştır.

Bu tür sahtecilikler, TCK m.158 kapsamında “bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli dolandırıcılık” olarak değerlendirilir. Ayrıca TBK m.49 uyarınca haksız fiil sorumluluğu doğar. Eğer yatırımcı, bu belgeye dayanarak fon aktarmışsa, hem ceza hem özel hukuk yolları açıktır.

📑 Whitepaper’ın hukuki geçerliliği, içerdiği teknik vaatlerin doğruluğu ve proje ekibinin gerçekliğiyle doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, yatırım öncesi şu adımlar kritik önemdedir:

  • 🔍 Whitepaper’ın teknik bölümleri, blok zincir uzmanı tarafından incelenmeli
  • 🧾 Belgede yer alan ekip üyeleri, sosyal medya ve proje geçmişiyle doğrulanmalı
  • 📊 Token modeli ve dağıtım algoritması, teknik olarak test edilebilir olmalı
  • 🕒 Roadmap hedefleri, zaman ve kaynak açısından gerçekçi olmalı

Whitepaper sahteciliği, yalnızca teknik bir aldatma değil; yatırımcının karar alma sürecine doğrudan müdahaledir. Bu nedenle, her yatırımcı teknik belgeleri yalnızca içerik açısından değil; hukuki sorumluluk açısından da değerlendirmelidir.

 

🕵️‍♀️ Ekip Taklidi: Dijital Kimlik Üzerinden Güven Manipülasyonu

Kripto projelerinde yatırımcı güveninin en önemli dayanaklarından biri, projeyi geliştiren ekip üyeleridir. Teknik liderler, yazılım geliştiriciler, danışmanlar ve pazarlama sorumluları; projenin başarısı için kritik rol oynar. Ancak sahte projelerde bu ekip profilleri, ya tamamen uydurulmuş ya da başka projelerden izinsiz kopyalanmış olabilir.

📌 Ekip taklidi, yatırımcının karar alma sürecini doğrudan etkileyen bir dolandırıcılık yöntemidir. Genellikle şu yollarla gerçekleştirilir:

  • 🧑‍💻 Sahte Linkedin Profilleri: Gerçekte var olmayan kişiler adına sosyal medya hesapları açılır, sahte iş geçmişi ve teknik yetkinlikler tanıtılır.
  • 🖼️ Çalıntı Fotoğraflar: Başka projelerde yer alan ekip üyelerinin fotoğrafları izinsiz kullanılır.
  • 📄 Uydurma Özgeçmişler: Whitepaper ve web sitesinde yer alan ekip bilgileri, teknik olarak doğrulanamaz geçmişler içerir.
  • 🧠 Gerçek Kişilerin İsimleriyle Manipülasyon: Tanınmış geliştiricilerin isimleri, projeyle ilgisi olmamasına rağmen referans olarak sunulur.

Bu tür taklitler, TCK m.158 kapsamında “bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli dolandırıcılık” olarak değerlendirilir. Ayrıca TBK m.49 uyarınca haksız fiil sorumluluğu doğar. Eğer yatırımcı, bu ekip bilgilerine dayanarak fon aktarmışsa, hem ceza hem özel hukuk yolları açıktır.

📑 Ekip taklidinin hukuki değerlendirmesi, şu unsurlar üzerinden yapılır:

  • 🔍 Ekip üyelerinin sosyal medya hesapları gerçek mi?
  • 🧾 Projeyle ilgili teknik katkıları belgelenmiş mi?
  • 📊 Whitepaper ’da yer alan görev tanımları teknik olarak tutarlı mı?
  • 🕒 Proje geçmişi ve ekip üyelerinin önceki çalışmaları doğrulanabilir mi?

Yatırımcılar, yalnızca teknik altyapıyı değil; projeyi yöneten kişilerin kimliğini ve geçmişini de sorgulamalıdır. Ekip taklidi, sadece görsel bir aldatma değil; yatırım kararını doğrudan etkileyen hukuki bir tuzaktır.

 

📱 Sosyal Medya Manipülasyonu: Algı Yönetimiyle Dijital Yatırım Tuzağı

Kripto projelerinde yatırımcı ilgisini artırmak, güven oluşturmak ve satış hacmini yükseltmek amacıyla sosyal medya platformları yoğun biçimde kullanılır. Ancak sahte ICO ve dolandırıcı projelerde bu mecra, teknik vaatlerin değil; algı yönetiminin aracı haline gelir. Manipülasyon, yatırımcının karar alma sürecini doğrudan etkileyen ve çoğu zaman bilinçli olarak yönlendiren bir stratejiye dönüşür.

📌 Sosyal medya manipülasyonu, yatırımcının dijital ortamda karşılaştığı bilgi, yorum ve görsellerin gerçeklikten uzaklaştırılması yoluyla yapılan yönlendirme faaliyetidir. Genellikle şu yöntemlerle gerçekleştirilir:

  • 🤖 Bot Hesaplar ve Sahte Yorumlar: Proje hakkında olumlu yorumlar, yatırım tavsiyeleri ve “kaçırma” uyarıları bot hesaplar üzerinden yayılır. Gerçek kullanıcı gibi davranan bu hesaplar, yatırımcıyı acele karar almaya iter.
  • 🧑‍🎤 Influencer İşbirlikleri: Takipçi sayısı yüksek kişiler, projenin teknik detaylarını bilmeden tanıtım yapar. Bu tanıtımlar, çoğu zaman reklam anlaşmasına dayanır ve yatırımcıya “bağımsız görüş” gibi sunulur.
  • 📊 Sahte İstatistikler ve Grafikler: Projenin büyüme hızı, token satış miktarı veya kullanıcı sayısı gibi veriler, görsel olarak abartılır veya uydurulur.
  • 🧠 FOMO Tetiklemesi: “Son fırsat”, “erken katılım avantajı”, “sınırlı arz” gibi ifadelerle yatırımcıda kaçırma korkusu yaratılır.

Bu tür manipülasyonlar, TCK m.158 kapsamında “bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli dolandırıcılık” olarak değerlendirilebilir. Ayrıca TBK m.49 uyarınca haksız fiil sorumluluğu doğar. Eğer yatırımcı, sosyal medya üzerinden yönlendirilerek fon aktarmışsa, hem ceza hem özel hukuk yolları açıktır.

📑 Hukuki değerlendirme yapılırken şu unsurlar incelenmelidir:

  • 🔍 Tanıtımı yapan hesap gerçek mi, reklam ilişkisi var mı?
  • 📈 Paylaşılan istatistikler teknik olarak doğrulanabilir mi?
  • 🧾 Yorumlar ve tavsiyeler, yatırım danışmanlığı kapsamında mı?
  • 🕒 Manipülasyonun zamanlaması, satış süreciyle örtüşüyor mu?

Yatırımcılar, sosyal medya üzerinden sunulan bilgileri yalnızca içerik açısından değil; kaynak, amaç ve doğruluk açısından da sorgulamalıdır. Manipülasyon, sadece görsel bir yönlendirme değil; yatırım kararını doğrudan etkileyen hukuki bir müdahaledir.

 

🧮 Token Dağıtım Yalanı: Varlık Sunmadan Fon Toplama

Kripto projelerinde token dağıtımı, yatırımcının projeye katılımının somut karşılığıdır. ICO sürecinde yatırımcılar, belirli bir miktar fon karşılığında proje tokeni almayı bekler. Ancak sahte projelerde bu süreç, teknik olarak hiç gerçekleşmeyebilir. Token üretimi yapılmadan, dağıtım yapılmış gibi gösterilir; yatırımcılar ise cüzdanlarında hiçbir varlık görmeden sistem dışına itilir.

📌 Token dağıtım yalanı, yatırımcının dijital varlık beklentisini kötüye kullanan bir dolandırıcılık yöntemidir. Genellikle şu yollarla gerçekleştirilir:

  • 🧾 Dağıtım Vaadiyle Fon Toplama: Proje, belirli bir tarihte token dağıtımı yapılacağını duyurur; yatırımcılar bu vaade dayanarak fon gönderir. Ancak dağıtım gerçekleşmez.
  • 🧊 Cüzdan Eşleştirme Aldatmacası: Kullanıcının cüzdan adresi alındığı halde, teknik olarak hiçbir token gönderilmez. Sistemsel bir “görsel eşleşme” sunulur.
  • 📉 Sıfır Arz Tokenler: Tokenin teknik olarak üretildiği iddia edilir; ancak blok zincir üzerinde hiçbir işlem kaydı bulunmaz.
  • 🧠 Dağıtımın Ertelenmesi: Sürekli “teknik güncelleme”, “ağ yoğunluğu” gibi gerekçelerle dağıtım ertelenir; yatırımcı zamanla süreci takip edemez hale gelir.

Bu tür eylemler, TCK m.157 ve m.158 kapsamında “nitelikli dolandırıcılık” olarak değerlendirilir. Ayrıca TBK m.49 uyarınca haksız fiil sorumluluğu doğar. Eğer yatırımcı, dağıtım vaadine dayanarak fon aktarmışsa, hem ceza hem özel hukuk yolları açıktır.

📑 Token dağıtımının hukuki geçerliliği, şu unsurlar üzerinden incelenmelidir:

  • 🔍 Tokenin blok zincir üzerindeki varlığı teknik olarak doğrulanabiliyor mu?
  • 🕒 Dağıtım tarihi ve işlem ID’leri belgelenmiş mi?
  • 📊 Cüzdan hareketleri, dağıtım süreciyle örtüşüyor mu?
  • 🧾 Sözleşmede dağıtım mekanizması açıkça tanımlanmış mı?

Yatırımcılar, yalnızca fon gönderme sürecini değil; tokenin teknik varlığını ve dağıtımın gerçekleşip gerçekleşmediğini de sorgulamalıdır. Token dağıtım yalanı, sadece bir teknik gecikme değil; yatırımcının malvarlığına doğrudan müdahale eden hukuki bir ihlaldir.

 

🧊 Roadmap Aldatmacası: Gerçekleşmeyecek Vaatlerle Yatırımcıyı Yönlendirme

Kripto projelerinde Roadmap (yol haritası), projenin teknik gelişim sürecini, hedeflerini ve zamanlamasını gösteren stratejik bir belgedir. Yatırımcılar, bu belgeye dayanarak projenin sürdürülebilirliğini ve potansiyelini değerlendirir. Ancak sahte projelerde roadmap, yalnızca yatırımcı ilgisini artırmak için hazırlanmış, teknik ve operasyonel olarak hiçbir karşılığı olmayan bir manipülasyon aracına dönüşebilir.

📌 Roadmap aldatmacası, yatırımcının gelecek beklentisini kötüye kullanan bir dolandırıcılık yöntemidir. Genellikle şu yollarla gerçekleştirilir:

  • 📅 Gerçekleşmeyecek Tarihler: Proje aşamaları için belirlenen tarihler, teknik olarak mümkün olmayan süreler içerir. Geliştirme, test ve lansman gibi adımlar, gerçekte hiç başlatılmaz.
  • 🧪 Uydurma Hedefler: “Merkeziyetsiz borsa entegrasyonu”, “yapay zeka destekli analiz”, “NFT platformu lansmanı” gibi teknik olarak karmaşık hedefler, hiçbir altyapı olmadan sunulur.
  • 📉 Sürekli Erteleme: Her aşama, “geliştirme sürüyor”, “topluluk geri bildirimi bekleniyor” gibi gerekçelerle ertelenir; yatırımcı zamanla süreci takip edemez hale gelir.
  • 🧾 Whitepaper ile Uyuşmayan Planlama: Roadmap’te sunulan hedefler, whitepaper’da yer alan teknik modelle örtüşmez; bu da projenin tutarsızlığını gösterir.

Bu tür aldatmacalar, TCK m.158 kapsamında “bilişim sistemleri kullanılarak nitelikli dolandırıcılık” olarak değerlendirilebilir. Ayrıca TBK m.49 uyarınca haksız fiil sorumluluğu doğar. Eğer yatırımcı, roadmap’e dayanarak fon aktarmışsa, hem ceza hem özel hukuk yolları açıktır.

📑 Roadmap’in hukuki değerlendirmesi, şu unsurlar üzerinden yapılır:

  • 🔍 Belirtilen hedefler teknik olarak mümkün mü?
  • 🕒 Tarihler, proje kaynaklarıyla uyumlu mu?
  • 📊 Whitepaper ile roadmap arasında tutarlılık var mı?
  • 🧾 Topluluk ve yatırımcı bilgilendirmesi düzenli yapılmış mı?

Yatırımcılar, yalnızca vaat edilen hedefleri değil; bu hedeflerin teknik altyapı, ekip kapasitesi ve zaman planlamasıyla ne kadar örtüştüğünü sorgulamalıdır. Roadmap aldatmacası, sadece stratejik bir gecikme değil; yatırımcının karar alma sürecine doğrudan müdahale eden hukuki bir ihlaldir.

 

 

 

 

📄 3. Sözleşme İncelemesi: ICO Katılımı ve Kullanıcı Onayı

  • 📋 ICO katılım sözleşmesi var mı?
  • 🖊️ Kullanıcı açık onay vermiş mi?
  • 📈 Tokenin teknik altyapısı sözleşmede tanımlanmış mı?
  • ⏱️ Satış süreci ve dağıtım mekanizması belgelenmiş mi?

Sözleşme eksikliği, dolandırıcılık vakalarında sorumluluğu artırır. Özellikle “Whitepaper” ve “terms of sale” belgeleri hukuki incelemeye tabidir.

🧑‍⚖️ 4. Ceza Hukuku Boyutu: TCK m.157–158 Kapsamında Değerlendirme

Sahte ICO ve proje dolandırıcılığı, Türk Ceza Kanunu’nda şu şekilde ele alınır:

  • 🔍 Hileli davranışla aldatma
  • 💰 Kişinin malvarlığı üzerinde tasarruf yaptırma
  • 🧾 Gerçek olmayan belge veya sistem kullanımı
  • ⚖️ Zarar doğması ve failin yarar sağlaması

Bu unsurlar birlikte oluştuğunda, nitelikli dolandırıcılık suçu oluşur. Ayrıca bilişim sistemlerinin kullanılması nedeniyle ceza artırımı gündeme gelir.

📉 5. Zarar Türleri: Fon Kaybı ve Dijital İtibar Erozyonu

  • 💸 Yatırımın geri alınamaması
  • 📉 Tokenin değersizleşmesi veya hiç üretilmemesi
  • 🧠 Psikolojik stres ve yatırım güveninin sarsılması
  • 🧾 Vergi ve MASAK yükümlülüklerinin ihlali

Bu zararlar, hem ceza hem özel hukuk kapsamında tazminat konusu olabilir. Özellikle yatırımın kripto cüzdan üzerinden yapılması, blok zincir deliliyle ispatlanabilir.

🛡️ 6. Önleyici Hukuki Tedbirler

  • 📋 Whitepaper ve teknik belgeler dikkatle incelenmeli
  • 📤 İşlem geçmişi ve cüzdan hareketleri yedeklenmeli
  • 🧾 Proje ekibi ve sosyal medya hesapları doğrulanmalı
  • 💬 Satış öncesi ve sonrası yazışmalar arşivlenmeli

Bu adımlar, sahte ICO vakalarında güçlü bir hukuki savunma sağlar.

🌐 7. Yurt Dışı Kaynaklı Sahte Projeler

  • 📜 Sözleşmede tahkim varsa, dava yerine tahkim süreci işletilir
  • 📤 Tebligat süreci Adalet Bakanlığı üzerinden yürütülür
  • ⚖️ Yetki sorunu HMK m.5 uyarınca değerlendirilir
  • 🌍 Delil paylaşımı için adli yardımlaşma prosedürleri uygulanır

Bu süreçler zaman alabilir, bu nedenle deliller önceden toplanmalıdır.

🧪 8. Teknik Delil Yönetimi: Blok zincir ve Cüzdan Analizi

  • 🧮 Token ID ve işlem geçmişi blok zincir üzerinden doğrulanmalı
  • 🕒 Zaman damgası ile işlem sırası belgelenmeli
  • 📊 Cüzdan hareketleri ve dağıtım süreci teknik olarak analiz edilmeli
  • 💻 Cihaz imajı ve meta veri analizi ile delil sabitlenmeli

Bu deliller, bilirkişi raporlarıyla birlikte mahkemeye sunulmalıdır.

📚 9. Emsal Kararlar ve Yargı Eğilimleri

Türkiye’deki yerel mahkemelerde şu eğilimler gözlemlenmektedir:

  • ❌ Sözleşme yoksa, dolandırıcılık suçu oluştuğu kabul edilmiştir
  • 📉 Tokenin blok zincirle bağlantısı yoksa, sahte olduğu tespit edilmiştir
  • 🧾 Whitepaper kopyası, teknik sahtecilik olarak değerlendirilmiştir
  • ⚖️ Zararın blok zincirle ispatı, tazminat kararına doğrudan etki etmiştir

Bu kararlar, dava stratejisi belirlemede yol gösterici olabilir.

🧠 10. Sonuç: Sahte ICO, Teknik Vaatle Maskelenmiş Hukuki Tuzaktır

Sahte ICO ve proje dolandırıcılığı, teknik belgelerle süslenmiş ancak hukuki olarak doğrudan suç teşkil eden işlemlerdir. Her yatırımcı, işlem öncesi sözleşme ve teknik belgeleri dikkatle incelemeli, işlem sonrası belgelerini düzenli olarak yedeklemeli ve olası bir mağduriyet durumunda hem ceza hem özel hukuk yollarını birlikte değerlendirmelidir.

📌 Sahte ICO, sadece dijital bir yatırım değil; yatırımcının güvenini hedef alan bir tuzaktır. Bu nedenle, her işlem platformu, kullanıcıya açık, anlaşılır ve teknik olarak doğrulanabilir bir altyapı sunmakla yükümlüdür.

🗣️ Sahte ICO Mağduriyetiniz Varsa, İstanbul’daki Ofislerimizde Yüz Yüze Görüşelim

Sahte ICO’ya katıldıysanız, proje ekibi ortadan kaybolduysa veya yatırımınız teknik olarak yok sayıldıysa; süreci yalnızca yazışmalarla değil, belgelerinizle birlikte doğrudan görüşerek ilerletmek çok daha etkili olacaktır. İstanbul’daki ofislerimizde sizi birebir ağırlayarak; işlem geçmişinizi birlikte analiz edebilir, Whitepaper ve sözleşme metinlerini hukuki çerçeveye oturtabilir, blok zincir kayıtlarınızı teknik olarak sabitleyebilir ve haklarınızı güvence altına alacak adımları hızla başlatabiliriz.📌 Belgeleriniz hazırsa, doğrudan randevu planlayabiliriz. Teknik altyapı ve hukuki strateji birlikte değerlendirildiğinde, sürecin kontrolü sizin elinizde olur.

📍 Kadıköy Ofisi – Fikirtepe Mah. Yıldırım Sok. No:2C
📍 Şişli Ofisi – Büyükdere Cad. No:52 / 7, Mecidiyeköy
📞 📱 0505 329 10 11☎️ 0212 224 57 00💬 WhatsApp ile iletişim kur

📞 İletişim Bilgileri ve Ulaşım

🏢 Kenan Uysal Hukuk Ofisi – Kadıköy / İstanbul

🏢 Kenan Uysal Hukuk Ofisi – Şişli / İstanbul