avukat

⚖️ Ortaklıktan Çıkarma Kararına İtiraz Davası

Kooperatif yapısında disiplin ve dengeyi sağlamak amacıyla uygulanan ortaklıktan çıkarma işlemi, kimi zaman hukuki uyuşmazlıklara yol açabilir. Bu durumda, ortaklıktan çıkarma kararına itiraz davası gündeme gelir. Ortaklıktan çıkarma kararına itiraz davası, kooperatif yönetim kurulunun aldığı kararın mevzuata, ana sözleşmeye ve usule uygun olup olmadığını denetlemek amacıyla açılır. Ortaklıktan çıkarma kararına itiraz davası, hem kooperatifin tüzel kişiliğini hem de ortağın haklarını koruma çerçevesinde değerlendirilir.

Bu dava, yalnızca çıkarma işleminin şekli değil, aynı zamanda gerekçesinin somutluğu ve belgelenebilirliği açısından da incelenir. Mahkeme, yönetim kurulu kararının dayandığı olayları, bildirimin usulüne uygun yapılıp yapılmadığını ve genel kurulun karar alma sürecini değerlendirir. Ortaklıktan çıkarma işlemi, kooperatifin iç işleyişine dair ciddi sonuçlar doğurduğu için, bu davada hem süreler hem de delil yapısı büyük önem taşır. Sürelerin hak düşürücü nitelikte olması, davanın zamanında açılmasını zorunlu kılar; aksi takdirde çıkarma kararı kesinleşir ve ortaklık hukuken sona erer.

📜 Hukuki Dayanak

Ortaklıktan çıkarma kararına itiraz davasının temel dayanağı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesidir. Bu madde, kooperatifin ortaklarını hangi sebeplerle üyelikten çıkarabileceğini, bu kararın nasıl alınacağını ve hangi yollarla denetlenebileceğini düzenler. Kanun, çıkarma işleminin keyfi biçimde uygulanmasını önlemek amacıyla hem karar alma sürecine hem de itiraz hakkına sıkı şekil şartları getirmiştir.

Ana sözleşmede çıkarma sebepleri açıkça tanımlanmalı; örneğin aidat borcunun belirli süreyle ödenmemesi, kooperatif faaliyetlerine engel olunması, ortaklar arası huzuru bozacak davranışlar gibi somut ve ölçülebilir gerekçeler yer almalıdır. Yönetim kurulu, bu gerekçelere dayanarak karar almalı ve kararı gerekçeli biçimde yazılı hale getirmelidir. Ardından, noter aracılığıyla ortağa bildirim yapılmalıdır. Bu bildirim, hem sürecin başlaması hem de sürelerin hesaplanması açısından belirleyicidir.


⚙️ Dava Süreci

Ortaklıktan çıkarma kararına itiraz süreci, hem kooperatif içi denetim hem de yargı denetimi olmak üzere iki aşamalı bir yapıya sahiptir. İlk aşama, genel kurula itirazdır. Ortak, çıkarma kararının kendisine noter aracılığıyla tebliğinden itibaren üç ay içinde genel kurula yazılı olarak itiraz edebilir. Bu itiraz, noter kanalıyla yapılmalı ve kooperatif defterlerine işlenmelidir. Genel kurul, bu itirazı ilk toplantısında gündeme alarak görüşmek ve karara bağlamak zorundadır.

İkinci aşama ise yargı denetimidir. Genel kurulun çıkarma kararını onaylaması halinde, ortak bu karara karşı yine üç ay içinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iptal davası açabilir. Dava dilekçesinde, çıkarma kararının tebliğ tarihi, genel kurul kararının tarihi, itiraz süreci ve hukuka aykırılık gerekçeleri açıkça belirtilmelidir. Mahkeme, bu dava kapsamında hem şekli hem de maddi hukuka uygunluğu denetler. Sürelerin hak düşürücü nitelikte olması nedeniyle, zamanında başvuru yapılmaması halinde dava reddedilir ve çıkarma kararı kesinleşir.


⚖️ Mahkeme İncelemesi

Mahkeme, ortaklıktan çıkarma kararına itiraz davasında çok yönlü bir inceleme yapar. Öncelikle, çıkarma sebebinin kooperatifin ana sözleşmesinde açıkça tanımlanıp tanımlanmadığını değerlendirir. Örneğin, “kooperatifin itibarını zedeleyici davranışlar” gibi soyut ifadeler yeterli görülmez; somut olaylarla desteklenmiş gerekçeler aranır.

İkinci olarak, yönetim kurulu kararının gerekçeli olup olmadığı ve bu gerekçelerin belgeyle desteklenip desteklenmediği incelenir. Kararın yalnızca “uygun görülmedi” gibi genel ifadelerle alınmış olması iptal sebebidir. Üçüncü olarak, bildirim süreci değerlendirilir. Kararın noter aracılığıyla ve usule uygun biçimde tebliğ edilip edilmediği, sürelerin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı kontrol edilir.

Son olarak, genel kurulun karar alma süreci denetlenir. Gündeme uygunluk, toplantı yeter sayısı, oy kullanma usulü ve karar tutanağının düzenlenme biçimi gibi unsurlar incelenir. Mahkeme, tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonucunda karar verir.


📅 Süreler ve Hak Düşürücü Etki

Kooperatifler Kanunu, ortaklıktan çıkarma kararına karşı başvuru sürelerini hak düşürücü olarak düzenlemiştir. Bu süreler, yalnızca taraflar için değil, mahkeme için de bağlayıcıdır. Sürelerin kaçırılması halinde, mahkeme davayı esasa girmeden reddeder.

İlk süre, yönetim kurulu kararının ortağa noter aracılığıyla tebliğinden itibaren üç aydır. Bu süre içinde genel kurula yazılı itiraz yapılmalıdır. İkinci süre, genel kurulun çıkarma kararını onaylamasından sonra başlar. Bu kararın tebliğinden itibaren üç ay içinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nde iptal davası açılmalıdır. Her iki süre de hak düşürücü nitelikte olup, tarafların ileri sürmesine gerek kalmaksızın mahkeme tarafından re ‘sen dikkate alınır.

Sürelerin doğru hesaplanabilmesi için tebligat belgeleri, noter kayıtları ve kooperatif defterleri eksiksiz biçimde sunulmalıdır. Aksi takdirde, süre başlangıcı ispat edilemez ve dava reddedilebilir.


📁 Delil Yapısı

Ortaklıktan çıkarma kararına itiraz davasında delil yapısı, davanın seyrini doğrudan etkileyen en kritik unsurlardan biridir. Mahkeme, yalnızca iddiaları değil, bu iddiaların belgeyle desteklenip desteklenmediğini inceler. Bu nedenle, davacı ortak ve kooperatif yönetimi, sürece ilişkin tüm belgeleri eksiksiz biçimde sunmakla yükümlüdür.

Başlıca deliller şunlardır:

  • Yönetim kurulu karar örneği: Kararın gerekçeli, tarihli ve oy birliği/çokluğu ile alındığını gösteren belge.
  • Ana sözleşme metni: Çıkarma sebebinin sözleşmede açıkça tanımlandığını ispatlamak için.
  • Noter tebligat belgesi: Kararın ortağa ne zaman ve nasıl bildirildiğini gösterir.
  • Genel kurul toplantı tutanağı: İtirazın görüşülme şekli, karar alma süreci ve oylama sonuçları.
  • Kooperatif defter kayıtları: Ortaklık süreci, aidat ödemeleri, uyarılar ve yazışmalar.
  • Yazılı uyarılar veya ihtarnameler: Ortaklıktan çıkarma öncesi yapılan bildirimler.
  • Tanık beyanları (gerektiğinde): Ortaklar arası huzuru bozan davranışlar gibi somut olaylara ilişkin.

Delillerin eksikliği, davanın reddine veya kararın iptaline neden olabilir. Özellikle noter tebligatı ve yönetim kurulu kararının gerekçesi, mahkeme tarafından öncelikli olarak incelenir.


🛡️ Dava Sonuçları

Mahkeme, ortaklıktan çıkarma kararına itiraz davasında iki temel sonuca ulaşabilir: iptal veya ret. Her iki sonuç da kooperatifin ortaklık yapısını doğrudan etkiler.

  • İptal Kararı: Mahkeme, çıkarma işleminin hukuka aykırı olduğunu tespit ederse, kararı iptal eder. Bu durumda ortaklık ilişkisi devam eder. Ortak, tüm hak ve yükümlülükleriyle kooperatifteki statüsünü korur. Kooperatif, bu karara uymakla yükümlüdür; aksi takdirde yeni hukuki süreçler doğabilir.
  • Ret Kararı: Mahkeme, çıkarma işleminin mevzuata ve ana sözleşmeye uygun biçimde yapıldığını tespit ederse, davayı reddeder. Bu durumda çıkarma kararı kesinleşir ve ortaklık sona erer. Ortak, kooperatifle olan hukuki bağını kaybeder. Ancak sermaye payının iadesi, varsa borçların tasfiyesi gibi işlemler gündeme gelir.

Her iki durumda da mahkeme kararı bağlayıcıdır. Kooperatif, kararın gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür. İptal halinde ortak yeniden genel kurullara katılabilir, oy kullanabilir ve kooperatif hizmetlerinden yararlanabilir. Ret halinde ise ortaklık defterinden silinir ve hukuki ilişki sona erer.


📌 Teknik Notlar

Ortaklıktan çıkarma kararına itiraz davası, şekli ve süresi kadar teknik doğruluğu da önem taşıyan bir süreçtir. Hem kooperatif yönetimi hem de davacı ortak, işlemlerin geçerliliği açısından aşağıdaki teknik hususlara dikkat etmelidir:

  • Ana sözleşme netliği: Ortaklıktan çıkarma sebepleri, kooperatifin ana sözleşmesinde açık, somut ve ölçülebilir biçimde tanımlanmalıdır. “Kooperatifin menfaatine aykırı davranış” gibi soyut ifadeler yeterli değildir; örneğin “üç dönem üst üste aidat ödememek” gibi net kriterler aranır.
  • Yönetim kurulu kararı: Karar, gerekçeli olarak alınmalı; hangi olaylara, hangi belgelere ve hangi sözleşme hükmüne dayandığı açıkça belirtilmelidir. Karar defterine işlenmeli ve imzalı olmalıdır.
  • Tebligat usulü: Ortaklıktan çıkarma kararı, noter aracılığıyla yazılı olarak tebliğ edilmelidir. E-posta, telefon veya sözlü bildirim geçerli sayılmaz. Noter tebligatı, sürelerin başlangıcı açısından belirleyicidir.
  • Genel kurul süreci: İtiraz, noter kanalıyla yapılmalı ve ilk genel kurul toplantısında gündeme alınmalıdır. Toplantı çağrısı, gündem, yeter sayı ve oylama usulü mevzuata uygun olmalıdır. Karar tutanağı eksiksiz düzenlenmelidir.
  • Dava dilekçesi içeriği: Dilekçede, çıkarma kararının tebliğ tarihi, genel kurul kararının tarihi, itiraz süreci, ana sözleşme hükümleri ve hukuka aykırılık gerekçeleri açıkça belirtilmelidir. Belgeler eksiksiz eklenmelidir.
  • Mahkeme yetkisi: Dava, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılır. Görevli mahkeme ticaret mahkemesidir; sulh hukuk veya tüketici mahkemesi görevsizdir.
  • Arabuluculuk durumu: Dava, tespit ve iptal niteliğinde olduğu için dava şartı arabuluculuk aranmaz. Ancak çıkarma nedeniyle doğan alacak veya tazminat talepleri varsa, bu ayrı davalarda arabuluculuk gerekebilir.

Bu teknik unsurlar, hem davanın kabul edilebilirliğini hem de esasa ilişkin değerlendirmeyi doğrudan etkiler. Eksik veya usule aykırı işlemler, davanın reddine veya kararın iptaline neden olabilir.


📞 İletişim – Kenan Uysal Hukuk Ofisi

Kenan Uysal Hukuk Ofisi, İstanbul’un iki farklı noktasında hizmet vermektedir: Anadolu Yakası’nda Kadıköy/Yıldırım Sokak’ta ve Avrupa Yakası’nda Şişli/Büyükdere Caddesi üzerinde. Hukuki danışmanlık, içerik yönetimi ve dava süreçleriyle ilgili görüşmeleriniz için aşağıdaki iletişim kanallarını kullanabilirsiniz. Tüm başvurular gizlilik ve mesleki etik çerçevesinde değerlendirilir.


🏢 Kadıköy Ofisi


🏢 Şişli Ofisi


🌐 Genel Bilgiler