ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU

Özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu

Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Bu hak, Türkiye’de Anayasa‘nın 20. maddesinde güvence altına alınmıştır. Özel hayatın gizliliğinin ihlali, kişinin özel hayatına yönelik izinsiz müdahale veya ifşa olarak tanımlanır ve Türk Ceza Kanunu‘nun 132. maddesinde düzenlenmektedir.

Bu suç, bir kişinin özel hayatının gizliliğini ihlal ederek, açıklama veya ifşa etmek, kaydetmek, yayınlamak, satmak veya satın almak yoluyla işlenebilir. Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, kişinin yaşamının herhangi bir yönüyle ilgili olabilir, örneğin, kişisel bilgiler, haberleşme, fotoğraflar, videolar veya kişisel mektuplar gibi.

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, mağduru savunmasız hale getirir ve aynı zamanda mağdurun onur ve saygınlığını da zedeleyebilir. Bu nedenle, bu suç Türk Ceza Kanunu’nda cezalara tabidir. Suçun cezası, suçun niteliğine göre değişebilir, ancak en az iki yıldan beş
yıla kadar hapis ve dörtbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılması söz konusu olabilir.

Özel hayatın gizliliği ihlali, genellikle internet ortamında yaygın olarak görülür. Kişisel bilgilerin, fotoğrafların veya videoların internet ortamında yayınlanması veya ifşa edilmesi, birçok insanın özel hayatının gizliliğini ihlal etmektedir. Bu nedenle, internet ortamında özel bilgilerin paylaşımı veya ifşası, özellikle dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır.

Sonuç olarak, özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu ciddi bir suçtur ve Türkiye’de cezalara tabidir. Bu suçun mağduru iseniz, hemen bir avukata başvurarak yasal haklarınızı öğrenmeniz önerilir. Bu sayede, mağduriyetinizin en aza indirilmesi ve hakkınızın korunması sağlanabilir.

https://kenanuysal.av.tr/2023-ceza-davalari-ucretleri/

 

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU KANUN MADDELERİ

Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu şikayete bağlı bir suçtur. Şikayet hakkı suçtan zarar gören kişi ve mağdura aittir. Suçtan zarar gören kişi bir tüzel kişi de olabilir.

Türk Ceza Kanunu

Madde 134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) (Değişik: 2/7/2012-6352/81 md.) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.
Bu maddede iki ayrı suç tipi düzenlenmiştir. Maddenin ilk fıkrası suçun temel şekli (özel hayatın gizliliğini ihlal), ihlalin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle gerçekleştirilmesi ise suçun nitelikli halidir. Maddenin 2.fıkrasın görüntü veya seslerin hukuka aykırı olarak ifşa edilesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. AY 20 ile paralel bir düzenlemedir.
Teknolojik gelişmeler de dikkate alınarak düzenlenmiştir.
Korunan hukuki değer: AY 20’de tanınan özel hayatın gizliliği hakkı korunmaktadır. “herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir”

Özel hayat: kişinin hayatının başkaları tarafından öğrenilmesini istemediği, başkalarından gizlediği kısmı anlamındadır.
Özel hayat kavramı, AİHM’nin birçok kararında “yabancı gözlerden uzak yaşamayı isteme hakkı”ndan daha geniştir. AİHM’ye göre kişinin ismi, fotoğrafı, ses örneği gibi kimliğine ilişkin bilgiler bu kapsamdadır.

Maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen özel hayata ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etme suçunun konusunu ise özel hayata ilişkin görüntü ve ses kayıtları oluşturur.

Görevin ifası sırsasında TCK, soruşturma ve kovuşturma kapsamında müdahaleye izin vermektedir ancak teknik araçlarla izleme (m.140) tedbiri kişinin konutunda uygulanamaz.

İlgilinin rızası çerçevesinde sınırları içinde kalınmalıdır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre topluma mal olmuş kişilerin fotoğraflarını yayınlamak için rızalarının alınmasına gerek yoktur.

Bir hakkın kullanılması sırasında iddia ve savunmanın kanıtlanması için vazgeçilmez ise şikayet veya ihbar hakkı kapsamında kalır. Haber verme hakkı da başkalarının şöhret ve haklarının korunmasını sağlamak amacıyla kısıtlanabilir.

ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU
YARGITAY BAŞKANLIĞI
6. Ceza Dairesi 2021/23834 E. , 2021/20623 K.
“İçtihat Metni”
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR: Nitelikli yağma, kişi hürriyetinden yoksun kılma, özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜMLER: İstinaf başvurusunun esastan reddi, temyiz isteminin reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-)Sanık … hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin
verilen istinaf başvusunun esastan reddi kararına yönelik yapılan temyiz isteminin reddi kararının
yapılan incelemesinde:
Hükmolunan cezanın miktarı ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk
derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli
para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının
temyizleri mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyiz isteminin reddine ilişkin
24.09.2021 tarihli, 2021/2165 esas ve 2021/1807 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik
görülmediğinden, bu karara yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazının reddiyle, temyiz isteminin reddine
dair ek kararın ONANMASINA,
2-) Sanıklar …, …, … ve suça sürüklenen çocuk … hakkında nitelikli yağma ve hürriyeti tahdit
suçlarına ilişkin verilen istinaf başvurusunun esastan reddi kararlarına yönelik yapılan incelemede:
Sanıklar müdafiileri ve suça sürüklenen çocuk müdafii duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş iseler
de; 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri
Kanunun 299. maddesi gereğince takdiren duruşmasız olarak yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 288. maddesinin ”Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır.
Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.”, aynı Kanunun 294.
maddesinin ”Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda
göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun
301. maddesinin ”Yargıtay, yalnız bozulmasını istediği temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.
Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.” ve aynı Kanunun 301. maddesinin
“Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan
kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar.” şeklinde
düzenlendiği de gözetilerek, sanık … müdafii, temyiz dilekçesinde özetle; sanığın beraatine karar
verilmesi gerektiğini, suçlamaların silahla gerçekleştiğine dair delil olmadığını, 61. maddenin ihlal
edildiğini, temel cezadan uzaklaşılmasının hukuka aykırı olduğunu, sanık hakkında 62. maddenin
uygulanması gerektiğini belirtmiş, suça sürüklenen çocuk … müdafii temyiz dilekçesinde özetle; suça
sürüklenen çocuk hakkında 62. ve 231. maddelerin uygulanması gerektiğini, suçlara suça sürüklenen
çocuğun iştirak ettiğine dair delil bulunmadığının ileri sürmüş, sanık … müdafii temyiz dilekçesinde
özetle; sanığın eylemlere katılmadığını, beraatine karar verilmesi gerektiğini, kararın hukuka aykırı
olduğunu belirtmiş, sanık … müdafii temyiz dilekçesinde özetle; eylemin silahla işlenmediğini, dava
konusu olayda ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahdilinin söz konusu olduğunu, 62. maddenin ve
hürriyeti tahdit suçunda sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğini ileri
sürmüş, katılanlar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yağma suçundan tek ceza tayini ve zincirleme suç
hükümleri uygulanmaksızın hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, hürriyeti tahdit suçundan üst
hadden ceza verilmesi gerektiğini, katılanın cinsel amaçlı alı koyulduğunu bu nedenle sanıklar hakkında
05/09/2022 13:53 Yargıtay Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü Tarafından Oluşturulmuştur. Sayfa 1
YARGITAY BAŞKANLIĞI
109/5. maddenin uygulanması gerektiğinin belirtmiş, anılan temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplere
yönelik yapılan incelemede;
Oluş ve dosya içeriğine göre, sanıklar ve suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli yağma ve kişi
hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı
anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyada CMK’nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin
varlığı da tespit edilememiştir.
Usul ve yasaya uygun olan … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 10.09.2021 gün ve
2021/2165 Esas, 2021/1807 sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile
tebliğnameye uygun olarak hükümlerin 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
CMK’nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, kararımızın bir örneğinin de
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 29.12.2021 tarihinde oybirliği ile karar
verildi.