Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru Anayasa’nın 148. maddesi uyarınca, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddiasıyla gerçekleştirilen bir yargı yoludur. Bu hakkın kullanılması, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve hukuk devletinin sağlanması açısından önemlidir.
Bireysel başvurular, bireylerin doğrudan Anayasa Mahkemesine yaptığı başvurulardır. Bu başvurular, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddiası ile yapılabilir. Örneğin, ifade özgürlüğü, özel hayatın gizliliği, işkence ve kötü muamele yasağı gibi haklar için yapılan başvurular kabul edilebilir.
Anayasa Mahkemesi, başvurunun kabul edilebilirliğini değerlendirdikten sonra, hak ihlalinin gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verir. Hak ihlali tespit edilirse, Anayasa Mahkemesi, ihlalin ortadan kaldırılması için gerekli kararı verir.
Bireysel başvuru hakkı
Bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumaları için son derece önemlidir. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapma hakkının kullanımı, hukuk devletinin güçlendirilmesine ve demokratik değerlerin korunmasına katkıda bulunur.
Ancak, bireysel başvuru yapmadan önce, konuyla ilgili uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak önerilir. Anayasa Mahkemesi başvuruları oldukça teknik ve karmaşık olduğundan, profesyonel bir avukatın desteği ile başvuru yapmak daha olası bir başarıya ulaşmanıza yardımcı olacaktır.
Bireysel başvuru yargılaması
Ülke içindeki en üst hak arama yoludur. Bu nedenle, bu hak arama yoluna başvurmadan evvel diğer hak arama yollarının kural olarak tüketilmesi gerekmektedir. Söz konusu ikincillik prensibine uymayan başvurular reddedilecektir.
Geçerli bir başvuru açısından aranan bir diğer önemli şart ise, bireysel başvuruda bulunmak isteyen kişinin uyması gereken süre koşuludur. Hukuk sistemimizdeki diğer başvuru yollarında da olduğu gibi, bireysel başvuru yargılamasının geçerli olarak
başlatılabilmesi için uyulması gereken süreler, kanun koyucu tarafından belirlenmiştir.
Bu sürelerden ilki
A bireysel başvuru yargılaması yapmakla görevli olan Anayasa Mahkemesi’nin, kesinleşen kararlar açısından inceleme yapmaya yetkili kılındığı süredir. Buna göre Mahkeme, 23/9/2012 tarihi itibariyle kesinleşen kararlar aleyhine yapılan başvuruları inceleyebilecektir. Bu tarihten önce kesinleşen kararlar aleyhine, diğer şartlar tam olsa bile başvuru yapılamayacaktır.
Dikkat edilmesi gereken ikinci süre ise
Kararların kesinleşmesini izleyen otuz günlük bireysel başvuru süresidir.
Buna göre, bir mahkeme kararı aleyhine başvuruda bulunacak olan kişi, Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuruda Uyulması Gereken Süreler başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin
öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde başvurusunu yapmalıdır.
Eğer başvurucu, bu süre içinde başvurusunu yapmazsa, sürenin hak düşürücü niteliğinden ötürü bir daha başvuruda bulunma şansı ortadan kalkacaktır.
Fakat kanun koyucu, başvuru süresini kendi kusuru olmaksızın kaçıran kişi
için gecikmiş başvuru yapma şansını sunarak, başvuru yapamamasını gerektiren durumun ortadan kalkmasından itibaren on beş gün içinde, gerekli belgelerle mahkemeye başvurarak gecikmiş başvuru yapma fırsatı sunmuştur.
Hatta, yasal düzenlemelerde açık hüküm olmamasına rağmen, hak ihlalinin devamlılık arz ettiği, hak arama yollarından çözüm elde edilemeyeceğinin açık olduğu hallerde ve bizzat hak arama yolunun kendisinin hak ihlaline sebebiyet verdiği durumlarda iç hukuk yolları tüketilip kesin karar verilmesi beklenmeden de bireysel başvuru yapılabilmesi gerekir.
Ülke içi son hak arama yolu olan bireysel başvurunun, süre açısından sıkı şekil şartlarına tabi tutulması (özellikle ülke içi diğer hak arama yollarının tüketilmesinin beklenmesi açısından) hak ihlaline uğrayan başvurucunun uluslar
arası hak arama yollarını kullanmasına engel yaratabilir.