Ceza davaları

📘Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu

📘 Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu 

Uyuşturucu madde ticareti suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesi kapsamında düzenlenmiş olup, toplum sağlığını ve kamu güvenliğini doğrudan tehdit eden ağır bir suç tipidir. Bu suç, yalnızca satış fiilini değil; imal, ithal, ihraç, temin, sevk, nakil ve ticaret kastıyla edinme gibi çok sayıda seçimlik hareketi kapsar. Her bir hareket, bağımsız olarak cezai sorumluluk doğurabilir. Suçun oluşumu için failin kastı, madde türü, miktarı ve eylemin niteliği birlikte değerlendirilir.

Uyuşturucu madde ticareti suçu, yüksek ceza oranları ve geniş soruşturma yetkileri nedeniyle hem ceza hukuku hem de usul hukuku açısından özel bir inceleme gerektirir. Tutuklama, iletişimin tespiti, dijital delil analizi ve etkin pişmanlık gibi süreçler, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümleriyle birlikte değerlendirilmelidir.  Uyuşturucu madde ticareti suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesinde düzenlenmiş olup, toplum sağlığına yönelik en ciddi tehditlerden biri olarak ağır cezai yaptırımlara tabidir. Bu sayfa, söz konusu suçun hukuki çerçevesini, savunma stratejilerini ve müvekkil haklarını teknik bir yaklaşımla ele almaktadır.

⚖️ Suçun Tanımı

Uyuşturucu madde ticareti suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 188. maddesi kapsamında düzenlenmiş olup, toplum sağlığına yönelik ciddi bir tehdit olarak değerlendirilir. Bu suç, yalnızca satış fiilini değil; imal, ithal, ihraç, temin, sevk, nakil, depolama ve ticaret kastıyla edinme gibi çok sayıda seçimlik hareketi kapsar. Her bir fiil, bağımsız olarak suçun oluşmasına yeterlidir.

Suçun oluşabilmesi için failin kastı, maddenin niteliği, miktarı ve eylemin ticari amaç taşıyıp taşımadığı birlikte değerlendirilir. Eylemin kişisel kullanım sınırlarını aşması, ambalajlama biçimi, dağıtım ağına dahil olma gibi unsurlar, ticaret kastının varlığına işaret edebilir. Bu nedenle, her somut olayda maddi delillerin hukuka uygun şekilde toplanması ve değerlendirilmesi esastır.

⚖️ Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Unsurları

Uyuşturucu madde ticareti suçu, Türk Ceza Kanunu m.188 kapsamında düzenlenmiş olup, aşağıdaki unsurlar birlikte değerlendirildiğinde suçun oluşumu söz konusu olur:

🧪 1. Madde Unsuru

Suçun konusu, yasaklı nitelik taşıyan uyuşturucu veya uyarıcı maddelerdir. Maddenin türü, miktarı ve analiz raporları, suçun niteliğini belirlemede temel rol oynar.

🧍 2. Fail Unsuru

Bu suç, herkes tarafından işlenebilir. Ancak kamu görevlisi, örgüt mensubu veya suçu meslek edinmiş kişiler tarafından işlendiğinde ceza artırımı gündeme gelir.

🎯 3. Fiil Unsuru (Seçimlik Hareketler)

TCK m.188’de sayılan fiillerden herhangi biri suçun oluşması için yeterlidir. Bunlar arasında imal, ithal, ihraç, satışa arz, temin, sevk, nakil, depolama ve ticaret kastıyla edinme yer alır.

🧠 4. Kast Unsuru

Uyuşturucu madde ticareti suçu kasten işlenebilir. Failin ticaret kastı taşıyıp taşımadığı; madde miktarı, ambalajlama biçimi, dağıtım ağına dahil olma ve dijital delillerle değerlendirilir.

📍 5. Yer Unsuru

Fiilin Türkiye sınırları içinde gerçekleşmesi veya Türkiye’ye yönelik olması gerekir. İthalat ve ihracat fiilleri uluslararası boyut taşıyabilir.

📄 6. Delil Unsuru

Suçun ispatı için hukuka uygun şekilde elde edilmiş deliller gereklidir. Arama kararı, el koyma tutanağı, laboratuvar analizleri, dijital kayıtlar ve tanık beyanları bu kapsamda değerlendirilir.

🧠 Manevi Unsur – Ticaret Kastı ve Bilinçli İrade

Uyuşturucu madde ticareti suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Bu nedenle, failin eylemi bilinçli ve iradi olarak gerçekleştirmesi gerekir. Manevi unsurun varlığı, failin uyuşturucu maddeyi ticaret amacıyla bulundurup bulundurmadığına göre değerlendirilir.

⚖️ Ticaret Kastının Belirlenmesi

Ticaret kastı; failin maddeyi kişisel kullanım dışında, başkalarına ulaştırmak, dağıtmak veya kazanç elde etmek amacıyla hareket ettiğini gösteren somut verilerle ortaya konur. Bu veriler şunları içerebilir:

  • 📦 Ambalajlama biçimi (tek tek paketlenmiş ürünler)
  • 📱 Dijital deliller (mesajlaşma, sipariş kayıtları)
  • 💰 Maddi kazanç izleri (nakit, hesap hareketleri)
  • 🚚 Lojistik unsurlar (taşıma, saklama, dağıtım araçları)
  • 📊 Miktar (kişisel kullanım sınırlarını aşan düzeyde)

🚫 Taksirle İşlenemez

Uyuşturucu madde ticareti suçu taksirle işlenemez. Yani failin dikkatsizlik veya öngörüsüzlükle bu suçu işlemesi mümkün değildir. Her fiil, bilinçli ve doğrudan kastla gerçekleştirilmelidir.

🧭 TCK m.191 ile Ayrım

Eğer failin kastı kişisel kullanım yönündeyse ve ticaret amacı taşımıyorsa, TCK m.191 kapsamında değerlendirme yapılabilir. Bu durumda tedavi ve denetimli serbestlik süreci gündeme gelir.

⚖️ TCK m.188 Kapsamında Seçimlik Hareketler

TCK m.188’e göre aşağıdaki fiillerden herhangi biri bu suçun oluşmasına neden olabilir:

  • 🧪 İmal Etmek
    Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kimyasal ya da biyolojik yöntemlerle üretmek.
  • 🚢 İthal / İhraç Etmek
    Uyuşturucu maddeyi yurt dışından ülkeye sokmak veya ülkeden çıkarmak.
  • 💊 Satmak / Satışa Arz Etmek
    Ticari amaçla doğrudan veya dolaylı şekilde uyuşturucu maddeyi satışa sunmak.
  • 🤝 Temin Etmek
    Başkasına uyuşturucu maddeyi vermek, sağlamak veya bu sürece aracılık etmek.
  • 🚚 Sevk / Nakil / Depolamak
    Uyuşturucu maddeyi taşımak, saklamak, dağıtmak veya lojistik süreçlere dahil etmek.
  • 💼 Satın Almak / Kabul Etmek
    Ticaret kastıyla uyuşturucu maddeyi edinmek veya teslim almak.

🔍 Delil Değerlendirmesi ve CMK Süreci

Uyuşturucu suçlarında delil zinciri ve usule uygunluk hayati önemdedir:

  • 📜 CMK m.116–119: Arama kararının yazılı ve hâkim onaylı olması gerekir
  • 📱 CMK m.135: İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması için hâkim kararı şarttır
  • 🔒 CMK m.100: Tutuklama için kuvvetli suç şüphesi ve somut delil gereklidir
  • 🕵️ CMK m.160: Soruşturma açılması için yeterli şüphe eşiği aranır

🧠 Savunma Stratejileri

Savunma sürecinde dikkat edilmesi gereken teknik noktalar:

⚖️ Ticaret mi, Kullanım mı?

Uyuşturucu maddeyle yakalanan kişinin ticaret mi yoksa kişisel kullanım amacı mı taşıdığı, TCK m.188 ile TCK m.191 arasında hukuki ayrımı belirler. Bu ayrımda; madde miktarı, ambalajlama biçimi, dağıtım araçları, dijital deliller ve kişinin beyanları birlikte değerlendirilir. Kişisel kullanım sınırları içinde kalan eylemler, tedavi ve denetimli serbestlik süreciyle yönlendirilebilirken; ticaret kastı taşıyan fiiller ağır cezai yaptırımlara tabidir.

🔗 Delil Zinciri

Uyuşturucu suçlarında delil zincirinin hukuka uygun şekilde kurulması esastır. Arama kararının CMK m.116-119 hükümlerine uygun olması, el koyma işleminin usulüne göre yapılması ve maddelerin analiz süreçlerinin adli tıp veya yetkili laboratuvarlarca belgelenmesi gerekir. Hukuka aykırı elde edilen deliller, CMK m.206 ve AİHS m.6 kapsamında geçersiz sayılabilir ve savunma lehine değerlendirilir.

🤐 Etkin Pişmanlık (TCK m.192)

Sanığın suçun ortaya çıkarılmasına katkı sağlaması, diğer faillerin yakalanmasına yardımcı olması veya uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırması halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. Bu durumda mahkeme, cezada indirim yapabilir veya ceza vermeyebilir. Ancak bu hüküm, yalnızca belirli aşamalarda ve belirli koşullarla sınırlı olarak uygulanabilir.

🧷 Adli Kontrol (CMK m.109)

Tutuklama, özgürlüğü kısıtlayan en ağır tedbirdir ve yalnızca zorunlu hallerde uygulanmalıdır. CMK m.109 kapsamında, tutuklama yerine adli kontrol tedbirleri talep edilebilir. Bu tedbirler arasında yurtdışına çıkış yasağı, belirli aralıklarla imza verme, elektronik kelepçe veya konut terk etmeme gibi seçenekler yer alır. Savunma stratejisinde, ölçülülük ilkesi çerçevesinde adli kontrolün tercih edilmesi önemlidir.

📲 Müvekkil Bilgilendirme – Temel Hukuki Noktalar

  • 📌 Ceza Aralığı
    TCK m.188 kapsamında uyuşturucu madde ticareti suçunun cezası, 20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve 2.000 ila 20.000 gün adli para cezasıdır. Nitelikli hallerde (örgütlü suç, okul çevresi, kamu görevlisi tarafından işlenme gibi) ceza artırılır.
  • 🗣️ İfade Süreci
    CMK m.147 uyarınca, şüpheli veya sanık; müdafi huzurunda ifade verme, susma hakkını kullanma ve gerektiğinde tercüman talep etme haklarına sahiptir. Bu hakların eksiksiz uygulanması, savunma sürecinin temelidir.
  • 🧭 Tedavi ve Denetimli Serbestlik
    Eğer eylem kişisel kullanım sınırlarında kalıyorsa ve ticaret kastı yoksa, TCK m.191 kapsamında tedaviye yönlendirme ve denetimli serbestlik uygulanabilir. Bu süreçte sağlık raporu, bağımlılık düzeyi ve tekrar suçu işleyip işlemediği dikkate alınır.
  • 📞 Hukuki Destek
    Bu tür suçlarda ilk andan itibaren avukat desteği alınması hayati önem taşır. Müdafi, hem ifade sürecinde hakların korunmasını sağlar hem de delil değerlendirmesi ve tutuklama tedbirlerine karşı hukuki strateji geliştirir.

 🤐 Etkin Pişmanlık – TCK m.192

Uyuşturucu madde ticareti suçunda sanığın, suçun ortaya çıkarılmasına katkı sağlaması halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.

  • ⏱️ Uygulama Zamanı:
    Soruşturma veya kovuşturma aşamasında, failin gönüllü olarak bilgi vermesi gerekir.
  • ⚖️ Hukuki Sonuç:
    Mahkeme, cezada indirim yapabilir veya ceza vermeyebilir. Bu takdir, katkının niteliğine göre değerlendirilir.
  • 🚫 Sınırlamalar:
    Örgütlü suçlarda veya ticaret kastı açık olan durumlarda sınırlı uygulanabilir. Beyanın samimiyeti ve zamanlaması dikkate alınır.

🧷 Adli Kontrol – CMK m.109

Tutuklama yerine uygulanabilecek koruma tedbiridir. Ölçülülük ilkesi gereği tercih edilebilir.

📅 Talep Zamanı – CMK m.109

Tutuklama, özgürlüğü en ağır şekilde kısıtlayan koruma tedbiridir ve yalnızca zorunlu hallerde uygulanmalıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca, tutuklama şartları oluşmadığında veya daha hafif tedbirlerle aynı amaca ulaşılabileceği değerlendirildiğinde, adli kontrol tedbirleri savunma tarafından talep edilebilir.

Bu talep, genellikle şu durumlarda gündeme gelir:

  • ⚖️ Kuvvetli suç şüphesi varsa ancak tutuklama ölçüsüz görünüyorsa
  • 📉 Kaçma, delil karartma veya suçun tekrarı riski düşükse
  • 🧠 Sanığın sağlık durumu, sosyal bağları veya sabit ikameti varsa
  • 📄 Savunma, alternatif tedbirlerin yeterli olacağını somut gerekçelerle ortaya koyabiliyorsa

Mahkeme, bu talebi değerlendirirken hem suçun niteliğini hem de sanığın kişisel durumunu dikkate alır. Adli kontrol, tutuklamaya göre daha hafif ve denetimli bir müdahale aracıdır.

🛑 Uygulanabilecek Tedbirler:

🧷 Adli Kontrol Tedbirleri – CMK m.109

Tutuklama yerine uygulanabilecek koruma tedbirleri, ölçülülük ilkesi çerçevesinde sanığın özgürlük hakkını korurken yargılama sürecine aktif katılımını sağlar. İşte uygulanabilecek başlıca adli kontrol türleri:

  • 🖊️ Belirli Aralıklarla İmza Verme
    Sanığın belirlenen gün ve saatlerde kolluk birimine giderek imza atması; varlığını ve yükümlülüğe uyumunu belgeleyen denetim yöntemidir.
  • 🌍 Yurtdışına Çıkış Yasağı
    Sanığın yurt dışına çıkması yasaklanarak kaçma riskinin önüne geçilir. Pasaportuna el konulabilir veya sınır kapılarında bildirim yapılır.
  • 🏠 Konut Terk Etmeme
    Sanığın belirli bir adreste ikamet etmesi ve bu konutu izinsiz terk etmemesi şart koşulur. Genellikle elektronik denetimle desteklenir.
  • 📡 Elektronik Kelepçe
    Sanığın hareketleri elektronik cihazla izlenir. Konum takibi, belirli alanlara giriş yasağı gibi kurallarla entegre çalışır.
  • 🚷 Belirli Yerlere Yaklaşmama
    Sanığın mağdur, tanık veya belirli mekânlara yaklaşması yasaklanır. Özellikle tehdit, şiddet veya örgütlü suçlarda uygulanır.

🧠 Savunma Stratejisindeki Rolü

Adli kontrol tedbirleri, sanığın özgürlük hakkını korurken yargılama sürecine aktif ve sağlıklı şekilde katılımını mümkün kılar. CMK m.109 kapsamında uygulanan bu tedbirler, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğu ilkesine dayanır.

  • 🛡️ Özgürlük Hakkının Korunması:
    Sanığın cezaevinde bulunmaksızın yargılanması, hem insan hakları hem de savunma hakkı açısından daha dengeli bir çözüm sunar.
  • 🧾 Delil Toplama Sürecine Katılım:
    Serbest kalan sanık, avukatıyla daha etkin iletişim kurabilir; delil sunma, tanık gösterme ve savunma hazırlığı süreçlerine doğrudan katkı sağlayabilir.
  • ⚖️ Orantılılık İlkesi:
    Suçun niteliği, delil durumu ve sanığın kişisel koşulları dikkate alınarak, daha hafif tedbirlerle adli sürecin güvence altına alınması mümkündür.
  • 🔄 Yargılamanın Etkinliği:
    Sanığın kaçma veya delil karartma riski düşükse, adli kontrol hem yargılamanın sağlıklı işlemesini sağlar hem de gereksiz tutuklamaların önüne geçer.

 📞 Hukuki sürecin her aşamasında doğru bilgiye ulaşmak, haklarınızı mevzuat temelli biçimde değerlendirmek ve savunma stratejinizi teknik doğrulukla şekillendirmek için uzman desteği önemlidir. Uyuşturucu maddeyle ilgili ceza soruşturmalarında, ifade öncesi danışmanlık ve delil değerlendirmesi kritik rol oynar. Bu kapsamda, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde yapılandırılmış görüşmeler için İstanbul’daki ofisimizde birebir hukuki değerlendirme yapılmaktadır.

📍 Yüz Yüze Hukuki Değerlendirme İçin Ofisimize Bekliyoruz

Uyuşturucu maddeyle ilgili ceza soruşturmalarında, her somut olayın teknik yönleri farklılık gösterir. Madde miktarı, delil türü, arama kararı, ifade süreci ve savunma stratejisi gibi unsurların doğru analiz edilebilmesi için birebir hukuki değerlendirme gereklidir. Bu kapsamda, yalnızca genel bilgi değil; mevzuata dayalı, dosya özelinde yapılandırılmış görüşme yapılması önem taşır.

📌 İstanbul’daki ofisimizde, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu çerçevesinde yapılandırılmış değerlendirme görüşmeleri gerçekleştirilmektedir. Görüşmeler, müdafi eşliğinde, gizlilik ve teknik doğruluk esaslarına göre yürütülür. İlk temas anından itibaren hukuki sürecin güvenli ve mevzuata uygun şekilde ilerlemesi için ofisimize davet ediyoruz.

📞 Görüşme talebinizi iletmeniz yeterli; süreci birlikte planlayalım,  güvenle tamamlayalım.

📞 İletişim Bilgileri ve Ulaşım

🏢 Kenan Uysal Hukuk Ofisi – Kadıköy / İstanbul

🏢 Kenan Uysal Hukuk Ofisi – Şişli / İstanbul