YABANCILAR HUKUKU

A-YABANCI GERÇEK KIŞILER
1. Vatansızlar:
Vatansız, hiç bir devlete vatandaşlık bağı  ile bağlı olmayan. her hangi bir devletin kanunlarına göre vatandaş sayılmayan kişidir. Vatansız kişi herhangi bir devletin tabiiyetinde olmadığı için, şahsi veya mallarına karşı girişilen mileler arası hukuka aykırı herhangi bir fiilden dolayı hiç bir devletin  diplomatik korunmasından yararlanamaz.
Vatansızların hukuki durumuna ilişkin sözleşme 23. Nisan. 1954’de ve vatansızlığın azaltılması hakkında sözleşme 4. Aralık. 1954’de kabul edilmiştir. Türkiye hu iki sözleşmeye de katılmış değildir.
2. Mülteciler:
Mülteci vatandaşı olduğu memlekette vuku bulan siyasi olaylar sebebiyle bu ülkeye iradesiyle veya zorla terk etmiş ve yeni bir devletin vatandaşlığına geçmemiş ve herhangi bir devletin diplomatik korunması alında bulunmayan kimsedir. 14.6.1934 tarihli Iskan Kanunu mülteciyi. Türkiye’de yerleşmek maksadıyla olmayıp. bir zaruretle muvakkat oturmak için sığınanlar olarak tarif edilmiştir
1947’dc Milletlerarası Mülteciler Teşkilatı kurulmuş, 28 Temmuz 1951’de Cenevre’de bir sözleşme kabul edilmiştir. “Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşmeye göre, mülteciler genel olarak yabancıların hukuki durumunu taşmakta, bazı haklardan yararlanmakta ise, vatandaş ile eşitlik içinde bulunmaktadır. Türkiye bu sözleşmeyi 1961’de onaylamıştır

3. Muhacirler (Göçmenler):
Ülkeye göçmen kabul etmek konusunda her devler kendi genel siyasetine göre hareket eder.
Türkiye’de Iskan Kanunu bu konuyu düzenlemektedir
Bu kanuna göre Türkiye’ye  yerleşmek maksadıyla dışarıdan gelen Türk soyundan olan ve Türk kültürüne bağlı kimselere muhacir denir göçmenler
hemen vatandaşlığa alındıklarına göre yabancı statüsünde değildirler. İkamet ettikleri ülkeden Türkiye’ye göç edip Türk vatandaşı olarak Türkiye’de yaşayanları yalnızca Iskan Kanuna göre gelmiş olanlar değildir, Bir de toprak terki durumunda Türk vatandaşlığın tercih etmiş olanlarda Mübadiller vardır

Azınlıklar:
Azınlıklar, bir ülkede yaşayan ve birbirine müşterek ırk, dil din, kültür bağları ile bağlı olan ve kendilerini, o ülkede yaşayan çoğunluğa nazaran farklı hisseden gruplardır. Azınlık gruplar tarih boyunca her zaman var olmuşlardır, Ekseriyetti teşkil eden grupla birlikte ayni devletin
vatandaşlığını taşıdıkları halde, azınlıklar ekseri hallerde bir takım haklardan mahrum bırakılmışlardır. Etnik gruplar olarak da anılan bu kişiler, haklardan yararlanma konusunda çoğunluk grupla eşitlik isterken, ayni zamanda kendi din, ırk ve dillerinin taşıdığı özellikleri muhafaza edebilmek ve yeni nesillere aktarabilmek için din ve kültür alanında özel serbesti istemişlerdir