BİLİŞİM SİSTEMİ ARACILIĞIYLA HUKUKA AYKIRI YARAR SAĞLAMA SUÇU (TCK’NUN 244/4. MADDESİ)
Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
MADDE 244. – (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
Genel Olarak:
TCK’nin 244. maddesinin 4. fıkrasında “bilişim sistemi aracılığıyla hukuka aykırı yarar sağlama suçu” düzenlenmektedir. Bu suç tipi 244. maddenin 4. fıkrasında, 1 ve 2. fıkralarda yer alan suç tipine atıf yapılarak düzenlenmiştir.
Her iki fıkra birlikte okunduğunda 244. maddenin 4. fıkrasında yer alan suç tipi şu şekilde olmaktadır. “Bir bilişim sisteminin işleyişinin engellenmesi, bozulması, sistemin içerdiği verilerin bozulması, sisteme veri yerleştirilmesi, var olan verilerin başka yere gönderilmesi, erişilmez kılınması, değiştirilmesi ve yok edilmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlanmasının başka bir suç oluşturmaması halinde iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezansa hükmolunur.”
Ayrıca suç tipinin düzenlendiği 4. fıkrada “başka bir suç oluşturmaması halinde” ifadesi kullanılarak, aynı eylemin gerçekleştirilmesi suretiyle hukuka aykırı yarar elde edilmesinin başka suçu oluşturması halinde 244. maddenin 4. fıkrasının uygulanmayacağı belirtilmiştir. 244. maddenin ifadesinden ve gerekçesinden çıkarılan sonuç, dolandırıcılık, hırsızlık, güveni kötüye kullanma veya zimmet suçu bu madde kapsamı dışındadır.
Korunan Hukuksal Değer:
TCK’nın 244. maddesinin 4. fıkrasında, fail tarafından elde edilen maddi ve manevi her türlü yarar suçla korunan hukuksal değeri oluşturmaktadır. Ancak Yargıtay kararlarında genellikle malvarlığına ilişkin, özellikle de para cinsinden bir değer olduğu görülmektedir.
Fail:
TCK’nin 244. madde 4. fıkrasındaki suçun faili gerçek kişi olan herkes olabilir.
Mağdur:
Bilişim sistemi aracılığıyla hukuka aykırı yarar sağlamak suçunda mağdur açısından herhangi bir özellik aranmamıştır. Herkes bu suçun mağduru olabilir. Ancak bu suçun mağdurunu bilişim sisteminin maliki ve zilyediyle sınırlamak mümkün değildir; çünkü, özellikle verilere zarar verilerek hukuka aykırı yarar sağlanması durumunda, zarara uğratılan verilerin maliki ile verilerin üzerine kayıtlı olduğu bilişim sisteminin ya da veri taşıma aracının maliki aynı kişi olmayabilir. Hatta mağdur olmak için zarara uğratılan verilerin maliki dahi olunması gerekmemektedir, bir şekilde verinin ilgilisi olmak suçun mağduru olmak için yeterlidir.
Örneğin, bir internet servis sağlayıcısının aldığı erişim, teknik destek ve veri taşıma hizmetiyle (host) üyelerine günlük ekonomi haberlerini ve tahminleri ileten internet sitesinde bulunan verilerin, rakip site tarafından değiştirilmesi yoluyla yanlış haber ve değerlendirmelerin girilmesi sonucu güvenilirliğinin zedelenmesi ve böylece rakip site tarafından haksız yarar sağlanması durumunda, ekonomi haberleri veren site ne bilişim, ne de verilerin malikidir ancak mağdur durumdadır.
Suçun Konusu:
244. maddenin 4. fıkrasında düzenlenen suçun konusunu failin sağladığı “hukuka aykırı yarar” oluşturmaktadır. Bu yarar ekonomik değeri olan mali bir yarar olabileceği gibi ekonomik bir getirisi ve değeri olmayan manevi bir yarar da olabilir.
Eylem (Hareket)
Bu suç tipi 244. maddenin 4. fıkrasında aynı maddenin 1 ve 2. fıkralarına yapılan atıfla düzenlenmesi nedeniyle, bu suçun oluşabilmesi için failin bilişim sisteminin işleyişini engellemek, bilişim sisteminin işleyişini bozmak, veriler bozmak, bilişim sistemine veri yerleştirmek, bilişim siteminde var olan verileri başka bir yere göndermek, verileri erişilmez kılmak, verileri değiştirmek ve verileri yok etmek hareketlerinden birini ya da bir kaçını gerçekleştirmesi gerekmektedir. Buna göre de seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir.
Bu suç tipine örnek olarak manyetik telefon kartlarının üzerindeki verilerin değiştirilmesi suretiyle ücret ödemeden telefon görüşmesi yapılması gösterilebilir. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/6-136 E, 2007/150 K sayılı ilamında “… Sanığın telefon kulübelerinden topladığı kredisi bitmiş telefon kartlarına barkod ve manyetik bant yapıştırmak suretiyle kontör yükleyip bunları diğer sanık Sercan Top ile birlikte katılan Kurum’a ait kulübelerde bulunan telefon cihazlarına sokup kullandıkları, bu yöntemle kısa süre içinde toplam 35210 kontörlük görüşme yapıldığı dosyadaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.
… Somut olayda sanığın, kredisi bitmiş olan manyetik telefon kartları üzerinde yaptığı değişikliklerle, sistemin verileri farklı algılamasını sağladığı veya başka bir deyişle sisteme farklı veri yüklediği, bu suretle bilgileri otomatik işleme tabi tutmuş bir sistemi yanıltıp boş manyetik karta kredi yüklenmesini sağladığı, böylelikle hukuka aykırı yarar elde ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, sanığın sabit olan eylemi, gerek suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Yasasının 525 b maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen, bilgileri otomatik işleme tabi tutan bir sistemi kullanarak hukuka aykırı yarar sağlamak suçunu, gerekse suçtan sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 244. maddesinin 4. fıkrasında yazılı suçu oluşturmaktadır. Uygulamada hangi Yasanın daha lehe sonuç verdiği hususu da Yerel Mahkemece değerlendirilip saptanmalıdır.” gerekçesiyle eylemin bilişim sistemi aracılığıyla hukuka aykırı yarar sağlama suçunu oluşturduğuna karar vermiştir.
ATM’lere fiziksel etkide bulunmak suretiyle ATM makinelerinin içindeki paranın alınması eylemi de TCK’nın 244/4. Madde ve fıkrasındaki suçu oluşturmaktadır. Örneğin, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 14.03.2012 tarih ve 2010/6346 E, 2012/3544 K. sayılı ilamında “Sanıkların OYAK bank ATM’nin çalışmasındaki aksaklığı fark ederek, çeşitli zamanlarda para çekme işlemi sırasında ATM’ye fiziki müdahalede bulunmak suretiyle cihazın para bloke edilmiş gibi işlem görmesini sağlayıp, çektikleri paranın hesaptan düşmesini engelleyerek menfaat elde ettiklerinin iddia ve kabul olunması karşısında eylemlerinin 765 sayılı TCK’nin 525/b-1 (5237 sayılı TCK’nın 244/4) maddesindeki “bilişim sistemini engellemek veya yanlış biçimde çalışmasını sağlamak suretiyle yarar sağlamak” suçuna uygun bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde 765 sayılı TCK’nın 525/b-2. maddesinden hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini” gerekçesiyle eylemin 244/4. maddesindeki suçu oluşturduğunu kabul etmiştir.
Bu ilamda da görüleceği üzere, herhangi bir banka kartı kullanımı söz konusu olmayıp doğrudan fiziksel etki ile hukuka aykırı yarar elde edilmiştir.
Netice
TCK’nın 244. maddesinin 1 ve 2. fıkralarındaki suç tiplerinde suçun gerçekleşmesi açısından mağdurda ya da suçun konusunda bir zararın oluşması aranmamıştır. Dolayısıyla bu fıkralarda yer alan her iki suç tipinde de netice aranmamaktadır.
Manevi Unsur
244. maddenin 1 ve 2. Fıkralarında yer alan her iki seçen da manevi unsurunu kast oluşturmaktadır. Ayrıca bu suçlarda failin belli bir saikle hareket etmesi aranmamaktadır. Suç tiplerinde açıkça belirtilmediği için her iki suçun da taksirle işlenmesi mümkün değildir.
Hukuka uygunluk nedenleri
a) Mağduru rızası: Mağdurun rızası eylemi hukuka uygun hale getirir.
b) Yasa hükmünün uygulanması: CMK. nın 134. maddesi kapsamında kolluk güçleri tarafından delil elde etmeye yönelik işlemler yasanın verdiği yetkiye dayanan bir hukuka uygunluk nedenidir.
c) Meşru savunma ve hakkın icrası bu suç tipinde uygulanamaz
Suçun Özel Görünüş Biçimleri
a) Teşebbüs: Bu suç açısından teşebbüs özellik göstermektedir. Çünkü suç tipinin hareket unsuru 1 ve 2. fıkralarda düzenlenmiş, suçun neticesi ise 4. fıkrada yer almaktadır. Failin kastının, gerçekleştirdiği eylemin neticesinde hukuka aykırı yarar elde etmek olduğunun tespit edilebildiği ancak 244. Maddenin 1 ve 2. Fıkralarında tanımlanan eylemin tamamlanıp neticenin failin elinde olmayan nedenlerle gerçekleşmemesi durumunda fail 244. Maddenin 4. Fıkrasına teşebbüsten cezalandırılmalıdır. Buna karşın failin kastının hukuka aykırı yarar elde etmek olduğunun tespit edilememesi halinde; ancak 1 ve 2. Fıkradaki eylemlerin tamamlandığı durumlarda fail artık 4. Fıkradaki suça teşebbüsten değil, 1 ve 2. Fıkradaki suçun tamamlanmış halinden cezalandırılmalıdır.
b) İştirak: Bu suçta TCK’nın 37, 38, 39 ve 40. maddelerinde düzenlenen iştirake ilişkin genel hükümlerin her türü mümkündür
c) İçtima: TCK’nın 244/4. madde ve fıkrasında açıkça “başka bir suç oluşturmaması halinde” ibaresine yer verilmesi nedeniyle, 4. fıkrada düzenlenen suçu oluşturan eylem aynı zamanda bir başka suçu oluşturuyorsa, diğer suçun cezasının “daha ağır ya da daha hafif olması dikkate alınmaksızın”, somut olayda diğer suçun cezası uygulanacaktır.
Bu suçların zincirleme şekilde işlenmesi mümkündür. Örneğin, bilişim sisteminin işleyişinin engellenmesi suretiyle ya da hukuka aykırı olarak veri yerleştirilmesi suretiyle hukuka aykırı yarar elde edilmeye zaman aralıklarıyla birçok kez devam edilmesi halinde zincirleme suç gerçekleşir.
TCK’nin 243. maddesinde düzenlenen “hukuka aykırı olarak bilişim sistemine girme veya sistemde kalma suçu” 244/4. madde ve fıkrasında düzenlenen suç tipi açısından geçit suçu oluşturmaz. Dolayısıyla failin eylemine hem 244/4; hem de 243/1. maddenin uygulanması suretiyle ceza verilmelidir.
244/4. MADDESİNDE DÜZENLENEN BİLİŞİM SİSTEMİ ARACILIĞIYLA HUKUKA AYKIRI YARAR SAĞLAMA SUÇU İLE BİLİŞİM SİSTEMİNİN KULLANILMASI YOLUYLA İŞLENEN HIRSIZLIK SUÇU (142/2-e) İLİŞKİSİ
İnternet üzerinden mağdurun bankadaki hesabına girilerek, mevduatta bulunan paranın kendi ya da tanıdığı bir kişinin hesabına havale edilmesi şeklinde haksız yarar elde edilmesi eyleminde fail TCK. nın 142/2-e maddesi uyarınca cezalandırılmalıdır. Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 30/04/2014 tarih ve 2013/19876 E, 2014/11384 K sayılı ilamında “Sanıkların birlikte mağdur Egemen’e ait YK Bankası … Şubesindeki hesabından bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle, K… Derneği hesabına para aktarıp, çok sayıda kontör almaları şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/2-e maddesinde düzenlenen bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının hatalı değerlendirilmesiyle aynı Kanunun 244/4. Maddesinden hüküm kurulması …” gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmuştur.